BEYNİNİZ HANGİ TİP ÇEVİRİYE UYGUN?

Dünyaca ünlü bir psikiyatrist ve beyin rahatsızlıkları uzmanı Dr. Daniel Amen çektiği 20 bini aşkın beyin tomografisiyle herkesin beyninin çevresel faktörlere ve o anda bulundukları duruma göre farklı görünebileceğini tespit etti. Farklı sağlık problemleriyle uğraşan, farklı çevre faktörlerine maruz kalan kişilerin beyinlerinde, birbirlerinden çok farklı alanlarda yüksek aktivite ve kan akışı görülebildiğini keşfetti. Ve bu bulgularına dayanarak Dr. Amen 5 farklı beyin tipi tezini öne sürdü. “Peki bunun bizim alanımızla ne gibi bir ilgisi var?” dediğinizi duyar gibiyim.  Bildiğimiz üzere çevirmenler de kendi aralarında dallara ayrılıyor. Her çevirmenin kendini rahat hissettiği çeviri tipi farklı ve bu çeviri tiplerinin ilgi alanlarımızla, kendimizi farklı çevresel faktörlere karşı nasıl hisssettiğimizle, zaman yönetimimizle ilişkisi epey yakın.

Çeviriye yazılı ve sözlü açıdan baktığımız zaman hukuki, edebi, teknik çeviri, simultane(eşzamanlı), ardıl, ve diyalog çevirisi gibi pek çok farklı çeviri türü var. Bu türlerden hangisine yakın olduğumuzu anlamak veya hangi çeviri tipi üzerine çalışırken kendimizi daha rahat hissedeceğimizi görmek için farklı bilim dallarından faydalanmak mümkün. Biz bu yazıda, Dr.Amen’in ortaya koyduğu 5 farklı beyin tipinden yararlanacağız. Dr. Amen’in bulgularına göre Spontane Beyin, İnatçı Beyin, Hassas ve Üzgün Beyin, Tedbirli ve Endişeli Beyin olmak üzere 5 beyin tipi bulunmakta.

Dr. Amen Spontane Beyin’e sahip kişilerin, diğer beyin tiplerine kişilere nazaran risk almaktan daha az korktuğunu söylüyor. Bu insanlar yeni hobiler denemekten zevk alıyor ve çevrelerinde meydana gelen farklı olaylara, yeniliklere merak duyuyorlar. Denilene göre kutunun dışında düşünmeye, olaylara başkalarının bakmayacağı şekilde bakmaya diğer insanlardan daha meyilliler. Bu da onların yaratıcı kişiliklerinin oluşmasına olanak sağlıyor. Bu yaratıcı kişilik, kendisini edebi çeviri yaparken de gösterebilir mi? Edebi çevirinin doğasını göz önünde bulundurduğumuzda, biliyoruz ki bir edebi eseri çevirirken esere farklı şekillerde yaklaşmak mümkün. Eğer hedef metin odaklı bir çeviri yapıyor ve kendi dilimize bir uygunluk arıyor, yerelleştirmeye gidiyorsak, bu beyin tipinin yaratıcı özelliklerinden faydalanabiliriz.

Dengeli Beyin, sağlıklı dürtü kontrolü, odağı, esnekliği ve pozitifliğiyle ağır stres yönetimi gerektiren çevirilerde işimizi çok kolaylaştıracak bir diğer beyin tipi. Bu beyin tipi, değişik durumlara olan kolay adaptasyonu ve duygusal dayanıklılığı ile sözlü çevirinin kısa zamanda karar verilmesi gereken alanlarında ve stres yönetimini iyi yapmamız gereken durumlarda çevirmenin işini kolaylaştırmakta. Ayrıca zaman kontrolündeki başarısı ve düzeniyle de süre isteyen projelerde çevirmenlere yardımcı olabilecek başka bir özellik.

Peki adanmışlık isteyen, belli bir konuda uzman olmamızı gerektiren teknik çeviri için en uygun beyin tipi hangisi olabilir? Bunun için de İnatçı Beyin tipinden örnek verebiliriz. Bu beyin tipindeki insanlar kararı, düzenli, istikrarlı, rutinlerine sadık kişiler. Belki de belli konulara olan fazla ilgimizi kendi silahımız haline dönüştürebilir ve kariyerimize olan katkılarını keşfedebiliriz. Bir diğer beyin tipi olan Tedbirli ve Endişeli Beyin, riskli olayları önceden tahmin etmeye çalışıp, kendini bu konularda her türlü olasılığa hazırlayan insanları kapsıyor. Kim bilir?  Bu özelliği sözlü çeviri yaparken, anlık gelişen durumların altından ustalıkla kalkmakta işimize yarayabilir.

Çevrelerine karşı oldukça duyarlı olan ve empati kurabilen doğalarıyla dikkat çeken Hassas ve Üzgün beyne sahip bireylerse, bu sosyal becerileri ile, insanlarla daha fazla iç içe olduğumuz, afet çevirmenliği, hastane çevirmenliği gibi sahada görev aldığımız çevirilerde avantajlı konumda olmakla birlikte stres yönetimi konusundaki yetersizlikleri onları dezavantajlı konuma getirebilir. Bu yüzden daha az stresli ortamlarda uzlaşmaları sağlamakta faydalı olabilirler.

Kullandığım dilden de anlaşıldığı üzere, beyin fonksiyonlarımız ilgi alanlarımızda kısmi rol oynadığı gibi, edinmek istediğimiz tecrübeleri de sınırlandırmamalı. Ne de olsa, geleceğin çevirmenleri olarak dilediğimizi çevirmekte özgürüz.

Yazar: Ayşegül Alkan

Editör: Esra Okur

Kaynaklar: Khrystyna Pavliuk, Polina Melnyk, Viktoriia Antufieva (2021), The Role of Memory in Consecutive Translation, Advances in Social Science, Education and Humanities Research, volume 617

Cathy Cassata (2024), What Your Brain Type Says About How You’re Emerging from the Pandemic, Healthline

https://greatness.com/dr-daniel-amen-best-advice-on-discovering-your-brain-type-pursuing-your-genius

Yorum bırakın

DEÜÇEV Hakkında

Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim Tercümanlık başta olmak üzere birçok bölümden çeviriyle ilgilenen öğrencilerin bir araya geldiği bir topluluktur.

Kurulduğu zamandan beri topluluğumuz sosyal, akademik ve katılımcı faaliyetler yürütmektedir.

Bu site DEÜÇEV topluluğunun resmi sayfasıdır. Topluluğumuza aşağıdaki mecralardan da ulaşabilirsiniz.