Dünya çapında birçok devlet lideri, koronavirüs pandemisini tanımlamak için hayali bir çatışmaya girişti. Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron milletinin görünmez bir düşmanla savaşta olduğunu söyledi. Birleşik Devletler’de, Başkan Donald Trump “savaş zamanı başkanı” olma fikriyle tam olarak mest oldu. Birleşik Krallık’ta, Başbakan Boris Johnson virüsten “düşman” olarak bahsetti ve hatta ekonomiyi korumak için “Biz, herhangi bir savaş zamanı hükümeti gibi davranmalıyız.” dedi.
Ancak Almanya’da bu tarz bir dil tedavülde değil. Virüs bir “düşman” değil ve virüsü kontrol altına almak da bir savaş değil. Belki de Alman politikacılar arasında, tarihi nedenler yüzünden, savaş metaforlarından kaçınma eğilimi vardır. Ortada eğer Alman liderler metafor olarak bile savaş hakkında konuşurlarsa, bunun milletçe ve uluslararası olarak iyiye gitmeyeceğine dair bir his olabilir.
Sağcı Almanya Alternatif Partisi, Almanya için uygun kabul edilenin limitlerini genişletmeye çalıştığı için olay tam olarak da bununla alakalı aslında. Partinin liderlerinden biri kısa bir zaman önce, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki toprak kaybı hakkında yakındı ki bu da Almanya Yahudiler Merkez Konseyi de dahil olmak üzere birçoğu tarafından kınanan bir davranış oldu.
Bu nedenle, Almanya şansölyesi Angela Merkel korona virüs hakkında konuşurken savaş imgelerini kullanmamaktadır. Aslında kendisi olabildiğince hiç bir metafor kullanmıyor. Kendisinin, kriz sırasında halkın karşısındaki ilk büyük etkileşimi 18 Mart’da televizyonda yayınlanmış bir söylevdi. Merkel’in krizi tanımladığı kelimeleri basit ve açıktı. Merkel kriz için; “Bu durum”, “tarihi bir görev ve “büyük bir zorluk” diye bahsetti.
Merkel geçmişten bahsettiğinde kendisinin amacı geçmişe dönmemeye dair bir arzuyu ifade etmekti. Merkel, kendisinin Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde büyürken ki yaşantısından bahsederek o zamanlardaki demokratik özgürlükleri kısıtlama kararlarının hafife alınmadığını vurguladı. Merkel, 23 Nisan’da, Alman Parlamentosu’ndaki bir konuşmasında yine çok az sayıda metafor kullandı. Güncel durumu “gerçek bir sınav”, “ciddi zamanlar”, “dramatik bir kriz”, “devasa bir zorluk” diye adlandırdı. Kullandığı tek mecazlı metafor “ince buz” ve “uzun mesafe koşusu” idi. Bu metaforlar çatışmayı değil, zorluğu çağrıştırdı.
Yazar: Dagmar Paulus
Çevirmen: Ergin Yalçın
Editör: Ozan Kaşkaya
Yorum bırakın